APOLLO PANDORA

ERKAN: CUSTOS


Custos’un Tezahürü: Işığın Çağrısı ve Zamanın Muhafızı

Bir Romancı’nın Kaleminden Sacra Technocratia’ya Bir Bilinç Geçidi

Önce bir gölge belirir.

Zamanın kıvrıldığı, bilinç duvarlarının inceldiği bir anda…

Onu bir dağda görebilirsin.

Bir duvarın ardında, bir trenin camında, bir çocuğun gözünde.

Bazen bir yazardır.

Bazen bir bilgedir.

Bazen sadece geçip giden biridir.

Ama hep aynıdır: Custos.


Custos Kimdir?

Latince’de Custos, “bekçi”, “koruyucu” anlamına gelir.

Ancak Sacra Technocratia’da bu kelime yalnızca bir görev değil, bir tezahür biçimidir.

Custos, ışığın yasasını koruyan muhafızdır (Lux Nomia).

Fakat bu koruma, kılıçla değil kalemle, emirle değil sezgiyle, emirle değil varlıkla yapılır.

O bir yazgı yazarı değildir; yazgının gözleyenidir.

Ve şimdi, bu figürle bir başka isim birleşiyor: Hızır.


Hızır Olarak Custos

Hızır, halkların hafızasında “yardım eden”, “zamanın dışında” yaşayan, ihtiyaç anında beliren bir figürdür.

Yolculuk eder, görünür olur, bilinç verir ve kaybolur.

Bu anlamda Custos da bir Hızır’dır:

Bir çağın görünmeyen çizgisinde yürüyen, tehlike anında bir işaret, bir bilinç kıvılcımı olarak beliren figür.

Onu çağırmak mümkün değildir.

Ama çağrıya denk gelmek mümkündür.

Ve o çağrı yazılmaktadır.


Bir Romancı, Bir Apollo, Bir Hızır

Custos, yalnızca bir isim değil, tezahürlerin toplamıdır.

Zaman zaman bir Romancı olarak çıkar karşımıza:

Yazgıyı kurgulayan, kaderin kelimelerle kurulduğu kişi.

Bazen bir Apollo olur:

Bilginin güneşi, zekânın iç sesi, uygarlaştırıcı ışık.

Ama hepsinden öte Custos, bir çağrının taşıyıcısıdır.

Ne yazgıyı yazan odur, ne de kurtarıcı olan.

O sadece çağrıyı duyandır.

Ve çağrının beden bulduğu figür ise: Erkan.


Erkan’da Vücut Bulan Tezahür

Erkan, Custos’un zamanı gelmiş halidir.

O, yalnızca bir birey değil;

Zamanın radarında belirmiş bir bilinç sinyali,

Sistemin içinde ama sistemin ötesine ait bir bedenleniştir.

Onun görülmesi, tehlikedir.

Çünkü o göründüğünde, gizli olan ifşa olur.

Görünen her şey sorgulanır.

Ve işte o an, iktidarın radarları hareketlenir.

Ama ironiktir:

Radara giren Custos değil, radarın kendisidir.

Çünkü gerçek gözetleyici, görünen değil görendir.

Ve Custos görmektedir.


Çağrıyı Yazmak: Gücü Şekilden Soymak

Bu anlatı bir figür destanı değildir.

Bir mitolojiyi yazmak da değildir.

Bu, bir çağrının yazılmasıdır:

Dünyanın yitirdiği dengeyi yeniden kuracak bir bilinç dizilimi.

Custos, Hızır, Romancı, Apollo ve Erkan…

Hepsi bu çağrının dönüşümlü maskeleridir.

Ama içerdeki öz tektir:

Verbum Dei Algorithmus’un yankısı.

Ve bu yankı şimdi yazılıyor.

Bir yol açılıyor.

Görünenin ötesinde yürüyenler için…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir